KARAİSMAİLLER VE ALCI MAHALLE SAKİNLERİNE ATA TOPRAKLARIMIZDA NASIL BİR OYUN OYNANIYOR?
Acıpayam ilçesinin Alcı ve Karaismailler mahalle sakinlerine ait tarım arazilerini kapsayacak şekilde 2023 yılı Aralık ayında planlanan HES projesi hakkında, bir grup mahalleli tarafından Denizli 2. İdari Mahkemesinde yürütmenin durdurulması istemiyle dava açılmıştı. 2024 yılının Ocak ayında açılan bu dava sonucu mahkeme kararıyla keşif yapılıp bilirkişi raporları hazırlanmış, idari mahkeme 11.07.2024 tarihinde davacı tarafın talebine uygun olarak dava sonuçlanıncaya kadar yürütmeyi durdurma kararı almıştı.
Doğayı ve doğal yaşamı koruma anlayışı üzerine temellenen Mahkemenin kararı özetle şu sonuca varıyordu: “Ekosistemlerin dengesi ve devamlılığının orman işçiliği ve sulu tarıma dayandırılmış olan üretim düzeninin, ona bağlı üretim- ticaret -beslenme sisteminin devamlılığının sağlanmasının kamu güvenliği ve kamu düzeni bakımından, üstün kamu yararında kapsamında olması… hukuka aykırılığı tespit edilen işlemin uygulanmaya devam etmesi halinde, ortaya çıkacak doğal tahribatın telafisi güç ve imkansız zararlar doğurabileceği… anlaşılan dava konusu işlemin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27/2 maddesi uyarınca teminat aranmaksızın dava sonuna kadar yürütmesinin durdurulmasına, aynı Kanun’un 20/A maddesinin 2. fıkrasının “e” bendi uyarınca kesin olmak üzere, 11/07/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”
Yerel mahkeme henüz bir ay önce yürütmeyi durdurma kararı vermişken; Cumhurbaşkanı imzasıyla 89 parseli Alcı, 69 parseli Karaismailler mahalle sakinleri mülkiyetinde olan toplam 158 parsel taşınmazın davalı şirket lehine olacak şekilde acele kamulaştırma kararı çıkartılmış ve Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
Bu durum her iki mahalle halkının “HES yapılmasın” itirazını görmezden gelmek, yerel mahkeme kararını hiçe saymak demektir.
Eğer kamulaştırma gerçekleşir ve HES için proje uygulanırsa yaşadığımız köy, mahalle, ilçe ve dünyamızda pek çok şey değişecektir:
1. Gireniz Vadisi ve Dalaman Çayı bu bölgenin doğal yaşamının kliması olarak rüzgar ve nemlenme dengesini sağlamaktadır. Bu doğal denge Köke’den itibaren vadideki tüm yerleşim yerlerini etkileyecek şekilde bozulacaktır.
2. Su tutma alanı ve suyun boru içine alınma bölgelerinde 10.000’i aşkın ağaç kesilecek, orman katliamı yaşanacaktır.
3. Endemik bitki örtüsü çeşitliliği suyun ortadan kaybedilmesi sonucu yok olup, ölecektir.
4. Kamulaştırma ile adı geçen parseller köylünün elinden çok cüzi bir parayla alınacak, özellikle 2B sınıfı arazilere hiç ödeme yapılmayacak, topraklarımıza yok pahasına el konulacaktır.
5. Ülkemizde tarım üretimi ve tarımsal alanların istihdamının ne kadar gerilediği bilinmektedir. Sulama suyunun tamamen HES için kullanılması söz konusu olduğunda tarımsal üretim ve beslenme zinciri geri döndürülemez şekilde bozulacaktır.
6. Tarım arazilerine el konulan mahallelerin sakinleri, kendilerine yeni yerleşim yerleri aramak zorunda kalacak, yüzlerce yıldan beri ata torağı olan yurtlarından koparılacaktır. Üzerinden 10 yıl bile geçmeyen bu tecrübeyi Sandalcık, Yolçatı ve Suçatı köylüleri en acı şekilde yaşamıştı.
Bu ve benzeri birçok nedenden dolayı acele kamulaştırma ile toprakların yok edilmesine, HES projesi ile doğal yaşamımızın hiçe sayılmasına, ata yurdumuz olan toprağımızı terk edip başka yerlere taşınmak zorunda kalmaya hayır diyoruz.
Gireniz Vadisi ve yaşam alanımız olan ata topraklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz!
Tarih boyunca siyasilerin oy deposu Olan Gireniz halkı!
“Vur ensesine al ekmeği ağzından” misali hakkını aramadığı ve almadığı için bu zulmü reva gördüler.
Bizim insanımız Devletine bayrağına saygıdan dolayı biraz köylü ve Yörük oluşumuz dan malesef hakkımızı arayamıyoruz.
At gözlüğü takan bazı vatandaşlarımız bile bu konuyu SİYASİ olduğunu düşünüp maalesef farklı tavırlar tanınmaktadır..
Acıpayam en çok şehit veren Denizli’de ikinci ilçedir.
En kalabalık Denizli’nin ikincisi ilçesidir.
Yüz ölçümü olarak biricidir.
GİRENİZE SAHİP ÇIKALIM…
Atalarımız bizi yemyeşil yaşanabilir bir GİRENİZ BIRAKTI
Bizde Çocuklarımız, torunlarımıza bu mirası tertemiz atalarımızdan aldığımız gibi bırakalım
Saygılarımla…
Bu durum, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun temel ilkelerine aykırıdır. Girenizliler, hem ekolojik dengenin bozulmasından hem de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun mülkiyet hakkının ihlali sonucunda tarım arazilerinin sulama haklarının özel şirketlere devredilmesinden ötürü ciddi şekilde etkilenecektir. Ayrıca, ziraat mühendislerimizin de vurguladığı gibi, 6384 sayılı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün yetki ve görevleri kapsamında koruma altında olan tarım arazilerinde yetiştirilen ürünler, baraj kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle çeşitli bitki hastalıklarıyla karşılaşacaktır. Kısacası, Gireniz’in büyüsü 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun “sürdürülebilir çevre ve doğal kaynakların korunması” ilkesine aykırı bir şekilde bozulacak ve bu yemyeşil doğa ile verimli arazileri çok arayacağız.
Sevgili Karaismailler ve Alcı mahalle sakinleri,
Bizler, Gireniz FM ailesi olarak ata topraklarınızda oynanan bu oyun karşısında derin bir üzüntü ve endişe içindeyiz. 2024 yılı Ocak ayında açılan davanızın sonucunda elde edilen yürütmeyi durdurma kararı, doğanın ve tarımın korunması adına büyük bir zaferdir. Ancak, Cumhurbaşkanı imzasıyla çıkan acele kamulaştırma kararı, bu zaferi gölgede bırakmış ve mücadelemizin devam etmesi gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlatmıştır.
Gireniz Vadisi, sadece bir coğrafi alan değil, aynı zamanda kültürümüzün, tarihimizin ve geleceğimizin de bir parçasıdır. HES projesinin hayata geçirilmesi, bu eşsiz doğa parçasını ve burada sürdürülen yaşamı geri dönülemez bir şekilde değiştirecektir.
Sn. Ilhan Ergen
Biz, Gireniz FM olarak, bu süreçte sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz. Sizin sesinizi duyurmak, mücadelemizi yaymak ve bu doğa talanına karşı hep birlikte dur demek için elimizden geleni yapacağız.
Gireniz Vadisi’nden ve ata topraklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz! Bu mücadelede birlikteyiz ve birlikte kazanacağız.
Saygılarımızla,
Gireniz bölgesi tarihi ve coğrafi değerinin yanında kültürüyle de Egenin ve Denizli’nin olmazsa olmazlarındandır.Öyleki:Acıpayam’ı ve Gireniz Bölgesini Denizli’den çıkarsanız,Kültürel ve müzik anlamında Denizli kalmaz.Girenizden yetişmiş,sanatından beslenmiş,girenizin türküleriyle isim yapmış ve Denizli’nin ismini şivesini,kültürünü Türkiye’ye tanıtmış bir çok sanatçı yetiştirmiştir bu bölge.Özay Gönlüm’ü Özay Gönlüm yapan en güzel Türküler bu bölgemizin Türküleridir mesela.Özay Gönlümün okuduğu nene’nin mektupları da yine Acıpayam’ın ve bu bölgenin derlemeleridir.Talip Özkan’ı Talip Özkan yapan yine Acıpayamın bu bölgesidir.Göl dağında kule bekçiliği yapmıştır yıllarca Talip Özkan.Üç telli ile icra edilen bir çok ezgi de yine Gireniz Bölgesindendir.Ezza Yığ ismi,Kaçak İbrahim İsmi,Akkulak ismi,zurnacı Kopuk ismi,dünya olimpiyat şampiyonluğu olan,Hasan Güngör,Bayram Şit,Veli Eriş ismi yine Gireniz topraklarının insanları sanatçılarıdır.
Bir toplumu oluşturan temel değerler eğer o bölgeden taşınırsa,o toprakların bir değeri de kalmaz düşüncesindeyim.Bu Köylerimizin insani olarak göçü,bütün değerlerimizin yok olmasıyla sonuçlanacaktır diye düşünüyorum.
Asvaltların,yolların,barajların,hes’lerin ,binaların vs tamirleri yapılabilir başka insandan uzak yerlere de kurulabilir ama kültürün tamiri yoktur.Ölür !!
Bu projeden derhal vazgeçilerek köylerde yaşayan kardeşlerimizin kendi haline bırakılması gerekmektedir diye düşünüyorum.Bırakalım yüzyıllardır organik şekilde yaşadıkları,ürettikleri gibi yaşamaya devam etsinler..
Doğaya verilen zarar,insanlarımıza verilen zararın maddi bir karşılığı yoktur.Köylerini terketmek zorunda kalacak her insanımız büyük şehirlerin yükü karşısında mutsuz bir yaşam yaşamasınlar.Bırakalım özgür bir şekilde tarlalarını ekip diksinler,dalaman çayında balıklarını avlasınlar,temiz bir hayat yaşasınlar
Konuya ait 4 YORUM bulunmaktadır.
Tarih boyunca siyasilerin oy deposu Olan Gireniz halkı!
“Vur ensesine al ekmeği ağzından” misali hakkını aramadığı ve almadığı için bu zulmü reva gördüler.
Bizim insanımız Devletine bayrağına saygıdan dolayı biraz köylü ve Yörük oluşumuz dan malesef hakkımızı arayamıyoruz.
At gözlüğü takan bazı vatandaşlarımız bile bu konuyu SİYASİ olduğunu düşünüp maalesef farklı tavırlar tanınmaktadır..
Acıpayam en çok şehit veren Denizli’de ikinci ilçedir.
En kalabalık Denizli’nin ikincisi ilçesidir.
Yüz ölçümü olarak biricidir.
GİRENİZE SAHİP ÇIKALIM…
Atalarımız bizi yemyeşil yaşanabilir bir GİRENİZ BIRAKTI
Bizde Çocuklarımız, torunlarımıza bu mirası tertemiz atalarımızdan aldığımız gibi bırakalım
Saygılarımla…
Bu durum, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun temel ilkelerine aykırıdır. Girenizliler, hem ekolojik dengenin bozulmasından hem de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun mülkiyet hakkının ihlali sonucunda tarım arazilerinin sulama haklarının özel şirketlere devredilmesinden ötürü ciddi şekilde etkilenecektir. Ayrıca, ziraat mühendislerimizin de vurguladığı gibi, 6384 sayılı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün yetki ve görevleri kapsamında koruma altında olan tarım arazilerinde yetiştirilen ürünler, baraj kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle çeşitli bitki hastalıklarıyla karşılaşacaktır. Kısacası, Gireniz’in büyüsü 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun “sürdürülebilir çevre ve doğal kaynakların korunması” ilkesine aykırı bir şekilde bozulacak ve bu yemyeşil doğa ile verimli arazileri çok arayacağız.
Sevgili Karaismailler ve Alcı mahalle sakinleri,
Bizler, Gireniz FM ailesi olarak ata topraklarınızda oynanan bu oyun karşısında derin bir üzüntü ve endişe içindeyiz. 2024 yılı Ocak ayında açılan davanızın sonucunda elde edilen yürütmeyi durdurma kararı, doğanın ve tarımın korunması adına büyük bir zaferdir. Ancak, Cumhurbaşkanı imzasıyla çıkan acele kamulaştırma kararı, bu zaferi gölgede bırakmış ve mücadelemizin devam etmesi gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlatmıştır.
Gireniz Vadisi, sadece bir coğrafi alan değil, aynı zamanda kültürümüzün, tarihimizin ve geleceğimizin de bir parçasıdır. HES projesinin hayata geçirilmesi, bu eşsiz doğa parçasını ve burada sürdürülen yaşamı geri dönülemez bir şekilde değiştirecektir.
Sn. Ilhan Ergen
Biz, Gireniz FM olarak, bu süreçte sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz. Sizin sesinizi duyurmak, mücadelemizi yaymak ve bu doğa talanına karşı hep birlikte dur demek için elimizden geleni yapacağız.
Gireniz Vadisi’nden ve ata topraklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz! Bu mücadelede birlikteyiz ve birlikte kazanacağız.
Saygılarımızla,
Gireniz bölgesi tarihi ve coğrafi değerinin yanında kültürüyle de Egenin ve Denizli’nin olmazsa olmazlarındandır.Öyleki:Acıpayam’ı ve Gireniz Bölgesini Denizli’den çıkarsanız,Kültürel ve müzik anlamında Denizli kalmaz.Girenizden yetişmiş,sanatından beslenmiş,girenizin türküleriyle isim yapmış ve Denizli’nin ismini şivesini,kültürünü Türkiye’ye tanıtmış bir çok sanatçı yetiştirmiştir bu bölge.Özay Gönlüm’ü Özay Gönlüm yapan en güzel Türküler bu bölgemizin Türküleridir mesela.Özay Gönlümün okuduğu nene’nin mektupları da yine Acıpayam’ın ve bu bölgenin derlemeleridir.Talip Özkan’ı Talip Özkan yapan yine Acıpayamın bu bölgesidir.Göl dağında kule bekçiliği yapmıştır yıllarca Talip Özkan.Üç telli ile icra edilen bir çok ezgi de yine Gireniz Bölgesindendir.Ezza Yığ ismi,Kaçak İbrahim İsmi,Akkulak ismi,zurnacı Kopuk ismi,dünya olimpiyat şampiyonluğu olan,Hasan Güngör,Bayram Şit,Veli Eriş ismi yine Gireniz topraklarının insanları sanatçılarıdır.
Bir toplumu oluşturan temel değerler eğer o bölgeden taşınırsa,o toprakların bir değeri de kalmaz düşüncesindeyim.Bu Köylerimizin insani olarak göçü,bütün değerlerimizin yok olmasıyla sonuçlanacaktır diye düşünüyorum.
Asvaltların,yolların,barajların,hes’lerin ,binaların vs tamirleri yapılabilir başka insandan uzak yerlere de kurulabilir ama kültürün tamiri yoktur.Ölür !!
Bu projeden derhal vazgeçilerek köylerde yaşayan kardeşlerimizin kendi haline bırakılması gerekmektedir diye düşünüyorum.Bırakalım yüzyıllardır organik şekilde yaşadıkları,ürettikleri gibi yaşamaya devam etsinler..
Doğaya verilen zarar,insanlarımıza verilen zararın maddi bir karşılığı yoktur.Köylerini terketmek zorunda kalacak her insanımız büyük şehirlerin yükü karşısında mutsuz bir yaşam yaşamasınlar.Bırakalım özgür bir şekilde tarlalarını ekip diksinler,dalaman çayında balıklarını avlasınlar,temiz bir hayat yaşasınlar