Çameli ilçemizde yer alan ve bölgenin doğal güzelliklerinden biri olarak bilinen Kolak Gölü, uzun süredir devam eden kuraklık ve aşırı sıcaklıkların etkisiyle tamamen kurudu. Yayla turizmi, karavan kampçılığı ve tarımsal sulama faaliyetlerinin merkezinde yer alan bu doğal göletin kuruması, bölge halkı ve doğaseverler için derin bir üzüntü kaynağı oldu.
Çameli’nin Kolak Mahallesi’nde, Denizli kent merkezine yaklaşık 120 kilometre uzaklıkta yer alan Kolak Gölü, uzun yıllardır tarımsal sulamada büyük bir öneme sahipti. Gölün 350 bin metreküp su depolama kapasitesi, bölgedeki çiftçilerin tarlalarını sulamalarına yardımcı olurken, aynı zamanda yayla turizmi ve karavan kampçılığı için de bir çekim merkezi oluşturuyordu. Göl çevresinde mesire alanları, yürüyüş yolları, otopark ve çeşmeler bulunuyordu, bu da gölü doğaseverler ve kampçılar için cazip hale getiriyordu.
Ancak son yıllarda yaşanan kuraklık, bölgedeki su kaynaklarını ciddi şekilde etkiledi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından balıklandırma projesi kapsamında birkaç ay önce binlerce yavru sazan balığı bırakılan Kolak Gölü, yıllar sonra ilk kez tamamen kurudu. Göl sularının çekilmesiyle balıkların yaşam ortamları yok oldu. Çameli Belediyesi ve balık üreticilerinin ortak çalışmaları sayesinde balıklar, balçığın arasında can çekişmekten kurtarılarak tek tek toplanıp İmamlar Göleti’ne taşındı. Ancak bu kurtarma operasyonu, gölün kaybedilmesine engel olamadı.
Kuraklığın Kolak Gölü üzerindeki etkisi, bölgedeki ekolojik dengede büyük bir bozulmaya yol açtı. Gölün kuruması, sadece tarımsal faaliyetleri ve balıkçılığı değil, aynı zamanda bölgedeki doğal yaşamı da derinden etkiledi. Bu kuraklık felaketi, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir yönetimi konusunda alınması gereken önlemleri bir kez daha gündeme getirdi. Su kaynaklarının azalması, özellikle Denizli ve çevresinde tarım ve hayvancılık gibi geçim kaynaklarına bağımlı olan halk için ciddi tehditler oluşturuyor.
Kolak Gölü, yıllar boyunca hem bölge halkı hem de turistler için bir huzur kaynağıydı. Piknik yapmak isteyenler göl kenarında vakit geçirirken, doğa yürüyüşçüleri için çevredeki patikalar ideal bir rota oluşturuyordu. Karavan turizmine alternatif bir konum sunan göl, doğaseverler ve kampçılar için de popüler bir durak olmuştu. Ancak şimdi, gölden geriye sadece kurumuş topraklar ve çatlamış bir arazi kaldı. Bir zamanlar suyla dolu olan alan, artık kuraklık felaketinin sessiz bir tanığı haline gelmiş durumda.
Uzmanlar, Kolak Gölü’nün bu üzücü durumu ile birlikte, Türkiye’nin farklı bölgelerinde görülen kuraklık olaylarının su yönetimi ve iklim değişikliği ile daha ciddi önlemler alınmasını zorunlu kıldığını belirtiyor. Sadece doğal su kaynaklarının korunması değil, aynı zamanda tarımsal sulama için kullanılan suyun daha verimli yönetilmesi gerektiği de vurgulanıyor. Yağmur sularının daha iyi toplanması, modern sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması ve suyun israfını önleyecek adımların atılması, gelecekte benzer felaketlerin yaşanmasını engelleyebilir.
Kolak Gölü’nün kuruması, doğanın kırılgan dengesini gözler önüne seriyor. Eğer iklim değişikliğiyle ilgili ciddi adımlar atılmazsa, sadece Kolak Gölü değil, Türkiye genelindeki birçok su kaynağı da kuruma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.
Gireniz FM – Yeşil Vadinin Sesi
Konuya henüz yorum yapılmadı.