Baktım çam dalına, gözü kanıyor,
Akanı sadece, kan sanma sakın.
Kavrulmuş gövdesi, kabuk yanıyor,
Yananı sadece, ten sanma sakın.
Güneş vurmuş, karlar dağları aşmış,
Dinmeyen yağmurlar, dereden taşmış,
Yörük obasına, eşkıya basmış,
Basmayı sadece, ün sanma sakın.
Varlık, hiç kalır çıkınca darası,
Uzaktır, gurbetle sıla arası,
Yiğitlerin, derin olur yarası,
Yarayı sadece, şan sanma sakın.
Dağdaki çobanlar, terk edip gitmiş,
Sürüyle şenlenen, yaylalar bitmiş,
Yıllara sarılan, anılar yitmiş,
Yiteni sadece, can sanma sakın.
Toprağın sesiyim, sözüm ders olsun,
Taneli başaklar, sevgiyle dolsun,
Özlemi arayan, sılamda bulsun,
Bulmayı sadece, ben sanma sakın.
Konuya ait 1 YORUM bulunmaktadır.
Kaleminize sağlık Nuri Hocam.